5 Ekim 2009 Pazartesi

27 Mayıs - Darbe..


"..Tam o aralar üç-beş subaydan habersiz Genelkurmay Başkanlığı da "Arkanızdayız hafız biz Türk Ordusu olarak böyle komple." mesajı verince, iyice rahatladı Menderes, "Dur ben Eskişehir'e gideyim orada da coşayım." diye düşündü. Mayıs'ın da 25'i geldi artık.."

Efendim artık 27 Mayıs dizimizde sonun başlangıcına geldik sayılır. Yukarıda bitirdiğimiz gibi, Menderes Eskişehir'e gitti. Havaalanında birtakım harbiyelinin pis pis bakışlarına ve Emre Belözoğlu tadında boğaz kesme hareketlerine tanık oldu. Çılgın atmak üzere çıktığı kürsüde mikrofonunun sesinin kesildiğini gördü. Pis pis şeyler olmaktaydı.

O esnada Ankara'da da ihtilalci arkadaşlar "Beyler artık yapalım ya harbi." diye hazırlanmaya başladılar. Special Thanks kısmına Harbiyelilerin de yazılması şartıyla, Harbiye desteği de alındı. O güne kadar "Aman hacı bi gören olur." diye düşünüp yazılı bir plan yapmayan subaylar, "Darbe esnasında ne yapılmalı? 10 aşamada darbe şeması." mealinde kağıtlar çıkardı. Aslına bakılırsa plan mlan hepsi tıraştı. Birbirinden üşengeç subaylar her akşam yatarken "Amaaan daha ihtilale çok var ya." diye düşünüp bir bok yapmıyorlardı, her şey son gün belirlendi.

26 Mayıs gecesi herkes uyurken, bizim elemanlar harekete başladı. Cemal Madanoğlu'nun planına göre önden üç-beş tank salındı. Geleceğin "başbuğ"u, o zamanın ihtilalcisi Alparslan Türkeş'e "Babuş senin sesin güzel, git radyodan ihtilal mihtilal bişeyler diyiver." emri verildi. Türkeş stüdyoya girdi, "Burası Ankaraa, ben DJ'iniz Alparslan. Bu soğuk Ankara gecesinde radyolarının başında beni dinleyenlere sesleniyorum: İdareyi ele aldık biz komple ordu olarak. Sıradaki şarkı da Menderes'e girsin ekihkiki." anonsuyla resmen ihtilali başlattı. 

O sırada Madanoğlu ve kankaları ordunun önemli kademelerine ulaşıp "Babuş biz ihtilali yaptık, gelin bir olalım." mesajını iletti, hemen hepsinden olumlu tepkiler aldı. Başbakanlık da dahil olmak üzere pek çok fantastik makam ele geçirildi. Araya üç-beş çatışma, tank sesleri girince; Çankaya Köşkü'nün de ışıkları yanıverdi.

"Noluyo mına koyim ya akşam akşam." diye uyanan Celal Bayar ve şürekası, hafif tırsmışlardı haliyle. Bir sonra kapılarına askerler dayanınca, Bayar "Allah mısınız leaan, seçimle geldik seçimle gideriz şerefsizleeear!" diye çığırıp silahına dayandı, son anda durduruldu. Sabah oldu. "Dur yaaa Eskişehir'den de Konya'ya gideyim bir de." diye dünyadan bihaber takılan Menderes'in peşine, uçaklar takıldı. Yolda yakalandı. "Lan noluyo." demeye kalmadan helikoptere bindirilip Ankara'ya götürüldü, yanındaki Hasan Polatkan ile birlikte.

Sabahın gelmesiyle "DP'li avlıyoruz" şenlikleri kapsamında hemen hemen tüm milletvekilleri evlerinden alındı. Kara Kuvvetleri'ne tıkıldı. "Lan noluyo bi anda her şey bitti mi?" demeyin, valla öyle oldu. Bi gecede koydular çocuğu. Dur bakalım ne olacak şimdi. Asıl şimdi bak sen.

s.

Hiç yorum yok: