28 Kasım 2012 Çarşamba

Nazi Exclusive - Part II: Dayak..

Ne dedik? Birinci Dünya Savaşı gazisi Hitler bir hışımla Alman İşçi Partisi'ne girdi, girmekle kalmayıp liderliğe yükseldi, partinin adını da Nazi Partisi'ne çeviriverdi. Sene 1921.

O dönemde ajlığın sefaletin de verdiği gazla, bir ton sağcı parti kurulmuştu Almanya civarında. Hepsi de özetle Versailles Antlaşması'nın orospu çocukluğundan başka bir şey olmadığını, bu durumun müsebbibinin de Yahud piçleri olduğunu iddia ediyordu. Lakin daha önce de bahsettiğimiz üzere, Adolf'un ikna ve hitabet sanatına yatkınlığı; Nazileri bir adım öne çıkarıyordu. Sol cenahta Mustafa Sarıgül tadında bir lider çıkmamasının da etkisiyle, o dönem pek çok Bavyeralı, "Tabii canım zaten ben de hep Alman ırkının üstünlüğüne inanmışımdır, zaten g.tümüze giyecek donumuz yok bari Almanlığın ekmeğini yiyelim .mına koyiim" düşüncesiyle parti saflarına katıldı. Birinci Dünya Savaşı kahramanlarından Hermann Göring'inden, cahal köylü Heinrich Himmler'ine kadar...

1923 senesinde, Fransız kuvvetleri, Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma borçlarını ödeyemeyen Almanlara bir tekme daha atarak, ülkedeki Ruhr bölgesini işgal etti. Takdir edersiniz ki bu durum bizim Nazi piçlerini zıvanadan çıkardı. Hitler, hemen üyeleri toplayıp, "Beyler bu işin boku çıktı. Toparlanın .mına koyiim, Berlin'e gidiyoruz, yönetimi devralıcaz. Beşerli gruplara ayrılın, adam başı sekiz yuro'ya denk geliyormuş tren." anlamına gelen bir nutuk attı. Bir hışımla Hauptbahnhof'a doğru vurucu tim gibi ilerleyen denyo Nazilerin çevik kuvvet tarafından durdurulması pek de uzun sürmedi tabii, kolay mı .mına koyiim öyle zaar gibi gidip devrim yapmak... "Hayırdır gençler nereye, hüviyetleri göreyim hele?" diye soran emniyet güçlerine cevab veremeyen Naziler, Münih'in göbeğinde ağır bi sopa yediler. Bazısı vurulup nalları dikti. O kargaşada birkaç polis de pıçaklanarak can verdi. Hitler? Ona bir şey olmadı ama, sonradan yargılanıp dokuz ay tıkılıverdi kodese...

1920'leri yarılarken, sefalete tahammülü kalmayan Alman devleti, tıpkı bizim Demokrat Parti tadını yakalayarak Amerika'dan alınan borçlarla birazcık soluklandı. Bir somun eppeğin bir milyon mark'a satıldığı fantastik dönemler geride kaldı, enflasyon düştü. Bir de o dönemde, Türkçeye "kepazeler" olarak çevirebileceğimiz "Wandervogel" deyü bir gençlik hareketi peydah oldu. Birtakım isyankâr gençler çadırlara yerleşmiş, burjuva hayatını reddetmiş, bütün gün sulusuyla kurusuyla hippi tadında bir serseri hayatı yaşamaya başlamıştı. Bu denyoların çoğunun, bir zaman sonra Nazi Partisi Gençlik Kolları'na üye olmasına şaşmamalı...

Naziler şöyle yükseldi böyle büyüdü diye anlatıyoruz ama, o dönemde Bavyera'nın ötesinde bunları pek s.kleyen olmadığını da belirtmek gerek. Nitekim, 1928 yılında girilen seçimlerde 2% kadar oy alıp HEPAR tadını yakalayan Naziler, ülke çapında bir taşak konusu olmaktan öteye geçemedi. Lakin seçimlerden kısa süre sonra patlayan meşhur küresel ekonomik kriz, Amerika'nın "Kanka size bi miktar para vermiştim hatırladın mı?" diye kapıya dayanmaları; Almanya ekonomisinin ebesini bu kez daha da kötü s.kiverdi. Lale Devri sona erdi. Halk artık, "Eaağmna korum böyle demokrasinin, acız ulan ac! Başka şeye benzemez ki bu" diye homurdanmaya başladı yavaştan...

s.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

güzel yazı var dediler geldik. teraziye tıklıyorum kardeş. devamını bekliyoruz.