1 Ağustos 2009 Cumartesi
27 Mayıs - Başbakan..
Ne oldu en son? DP seçimi kazandıı, Bayar cumhurbaşkanı olduu, sıra geldi başbakanın belirlenmesine. Dediğimiz gibi başbakanlık için favori Fuad Köprülü, plase ise Adnan Menderes idi.
Köprülü ve Bayar sıkı kankalardı. Öyle ki, Facebook'ta "Celal Bayar'i ne kadar tanıyorsun?" testinde Köprülü tam puan almış, Menderes ise yüzde otuzda kalmıştı. Her ne kadar Menderes bunu "Yaaa sorular çok kazıktıııı amaaa :))))" diye açıklasa da, Köprülü'nün Bayar'la daha yakın olduğu aşikardı. Bu yüzden hemen herkesin başbakanlık için tahmini Köprülü'de birleşiyordu.
İşte kabinenin kurulacağı bu zamanlardan birinde, Menderes "Abi bi ihtiyacın var mı?" diye Bayar'ın köşkteki ofisine gitti. Köy çocuğu Menderes'in bu samimi tavırları Bayar'ın hep hoşuna giderdi efendim. Bu kez de hoşuna gitti. "Ulan Adnan" dedi, "Ulan seni başbakan yapıcam bee." Bir anlık gazla Köprülü'yü satmış, Adnan'a bu şerefi layık görmüştü. Menderes de yazık hiç beklemiyordu böyle bir hareketi tabii, kalpten gidecekti zavallı. "Hasskt.. Öhm a-abi çok teşekkür ederim hakkını ödeyemem abi sağol abi." diye sarıldı Bayar'a heyecanla. Artık yeni hükümetin başı da belli olmuştu. Bir zamanlar Bank Asya 1. Lig'de top koşturan, köyünde karpuz yetiştiren Menderes; başbakan oluvermesin mi. Neredeeen nereye.
Köprülü başta bozuldu tabii bu duruma ama Bayar'dan "Üzülme beeaoolum seni de Dışişleri Bakanı yapıcam ben." vaadini alınca pek ses etmedi. Artık Başbakan'ın kabinesini kurma vakti gelmişti. Menderes, kuruluştan beri parti için didinen, sürekli emek veren önemli isimleri bakanlık koltuğuna oturtmamış; bunun yerine toplum içinde ses getirecek "popüler" isimleri bakan yapmaya karar vermişti. Bu hareketi çok tepki çekti tabii. "Olm bak Real Madrid modeliyle ilerliyosun ama yanlış yapıyosun. Bak Barcelona hep altyapıdan çıkarıyo, kendi evlatlarını oynatıyo, bütün kupaları da onlar topluyo. Bu sene de görüceksin haa Ronaldo falan hikaye." diye tepkiler alsa da Menderes, bildiğini okudu. Meclis başkanlığına da Refik Koraltan getirilince, takım tamamlandı.
Artık mecliste DP sesleri yükseliyordu efendim. Yeminler edildi, alkışlar koptu, yeni kabine göreve geldi. Başbakan olan Adnan Menderes de, ilk gününde kürsüye çıkıp partinin amaçlarını, yapacaklarını falan içeren programı okudu. Bu programda özetle şöyle diyordu DP: "Ya işte deli yenilikler yapıcaz. Her şey süper olucak. Tabii böyle topluma mâl olmuş, yerleşmiş şeyleri değiştirmicez. Ne biliim işte, dildir bayraktır. Bunlar aynı kalıcak. Onun dışında her şey değişebilir. Change. We Can."
Her ne kadar kulağa hoş gelse de, pek çok kişi "Onun dışında her şey değişebilir." kısmına takıldı haliyle. Neler değişecekti? Ne çakallıklar vardı bunların aklında? Gelir gelmez neyin peşindeydi bu herifler? Görücez bakalım.
s.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Tebrikler, çok hoş yazılar çıkarıyorsunuz. Ancak teknik bir sorum olacaktı. Sanırım hafiftarih.com adresi sizin. hafiftarih.com'u blogspota yönlendireceğinize blogspot'u hafiftarih.com'a yönlendirirseniz daha iyi olur kanımca.
Yorum Gönder