27 Temmuz 2009 Pazartesi

27 Mayıs - Galibiyet..


Bilmem hatırlar mısınız; son yazımızda 1950 seçimlerinin yapıldığından, CHP'nin zaferi kutlamaya hazırlanırken DP cephesinin zayıf umutlar beslediğinden falan bahsetmiştik. Hah. İşte efendim sandıklar toplandı, oylar sayıldı. Aman yarabbi! Demokrat Parti, CHP'yi sandığa gömüvermesin mi?

Herkes şokta tabii. Gazeteler "CHP skti attı." manşetlerini hazırlamış baskıya girmeyi beklerken, İsmet Paşa evinde zaferi kutlamaya hazırlanırken, olacak iş mi bu? Hem de az buz değil ha, %52'ye %39 gibi bir fark var ortada. 

DP genel merkezinde adeta bir bayram havası. "Oha lan harbiden kazandık laan ahahaha." sesleri yükselmekte. Şarkılar, türküler, eğlenceler... Lakin eğlencenin dozunu kaçıran bazı milletvekilleri ortalığa kusmaya başlayınca. Celal Bayar soğukkanlı tavırlarıyla partiyi bitirdi tabii. Herkes deliler gibi içip kutlama yaparken; o iki biradan fazla içmemiş, kafasında geleceği şekillendirmeye çalışıyordu, öyle de çakal bir insan.

İnönü cephesinde ise moraller tahmin edersiniz ki boka dönmüş vaziyette. Her ne kadar CHP'ye yakın olan ordudan "Paşam iki çakarız ağızlarına indiririz üzülme, bi lafına bakar haa." gibi öneriler alsa da İnönü, "Yok lan bırakın heveslerini alsınlar bebeler." diyerek DP'nin iktidarını kendisi de kabullendi. Seçimlerden birkaç gün sonra da, dev bir buluşma gerçekleşti. Celal Bayar, formalite icabı İnönü'nün evine gitti ve ikili evin bahçesinde objektiflere sahte gülücükler attı, "Her şeye rağmen kankayız." mesajı verdi. Oysaki evin içinde "Tebrikler başarılar kib bye."-"Saol sen de grşrz."den başka bir diyalog yaşanmamıştı.

Efendim artık sıra gelmişti rollerin belirlenmesine. DP'nin meclisteki ilk günlerinde öncelikle cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Her ne kadar bazı DP'liler "Bence Bayar başbakan olsun hacı, daha çok iş yapar." diye düşünse de; çoğunluğun isteğiyle Celal Bayar cumhurbaşkanlığına aday oldu, doğal olarak da kazandı. Artık Atatürk ve İnönü'den sonra, köşkün üçüncü bir misafiri olacaktı. Dışarı çaktırmasa da Bayar içinden sürekli "Oluuuum cumhurbaşkanı oldum laaan :)))" diye deliriyordu. Artık sıra başbakanı belirlemeye gelmişti.

Başbakanlık için iki adayın ismi ön plandaydı efendim: Bayar'ın kadim dostlarından, aynı zamanda Facebook'ta notlar yazarak sanatçı kişiliğini de sergileyen Fuad Köprülü ve Aydın'ın bağrından kopup gelmiş köy ağası Adnan Menderes. Böyle söyleyince tabii Köprülü'nün ismi ağır basıyor di mi. Öyleydi zaten. Ama son karar Bayar'ın tabii, o ne derse o, ben bilemem.

s.

Hiç yorum yok: