26 Ağustos 2009 Çarşamba

27 Mayıs - Yemin..


"Artık sadece CHP'lilerin değil, başkalarının da canı sıkılmaya başlamıştı. " diye bitirmişiz. Kim o başkaları? He? Askerler tabii ki efendim, kim olacak.

O dönemler askerlere "İsmet Paşa." dediniz miydi akan sular duruyordu. Boru değil, adam Kurtuluş Savaşı'nı kazanmış, Atatürk'ün silah arkadaşı falan. Bütün ordu da "Off deli kumandan, yarmış insan, kıymetlimiz." gözüyle bakıyor kendisine. İşte Adnan Menderes kayışı koparıp Paşa'ya diklenmeye kalkınca da, zaten bir süredir hükümete kıl kapmakta olan askerler "Nooluyo yaa." demeye başladı.

Efendim bu "Nooluyo yaa."ların ilk kıvılcımı da bir gün İstanbul'da iki genç subay tarafından çıkarıldı. Günlerden bir gün, eğitimden çıkıp kantinde Çizi mizi bir şeyler atıştıran bu iki genç subay, Dündar Seyhan ve Orhan Kabibay, "Ne olacak bu memleketin hâli?" tadında geyikler yaparken; ortaya "Hacı aslında yapıcaksın ihtilali alıcaksın yönetimi, çok deli karizmamız olur ha ehehe." fikri çıktı. Yok efendim "Yirmi milyar verseler ihtilal yapar mısın?", "İhtilal yapsak hangimiz başbakan olucaz." tadında makara yaparken bu ikili, muhabbetin sonunda "Ulan harbiden neden olmasın yaa." sonucuna vardılar. "Adam toplayalım hafız, çok kıyak iş bu ihtilal yalan olmasın bak." diye anlaşan ikili, işlerine güçlerine döndü.

Ertesi gün bu iki subay fikirlerini "Çok kral adamdır." diye düşünerek, binbaşı Faruk Güventürk'e açtılar. Kore gazisi olan Faruk Güventürk de anında gaz olup "Yapalım lan, beni de Kore'ye gönderdi bu lavuklar zaten ayar oluyorum, ben varım gençler." diye coşkuyla onayladı. aynı dönemde Ankara'da da Binbaşı Talat Aydemir benzer planlar kurmasın mı? Bu birbirinden gizli iki oluşumun birbirinden haberdar olması ise tamamen tesadüfen oldu efendim. Facebook'ta ortak arkadaşlar çıktı falan bir şeyler oldu, bilirsiniz bu durumları. Ya da açıkçası, ben bilmiyorum nasıl oldu bu iş lan. Neyse. Aynı amacı güden bu iki topluluk İstanbul'da bir buluşma düzenledi. İhtilale hevesli tüm subaylar Facebook'ta "Attending" seçeneğini coşkuyla tıkladı. Buluşma gerçekleşti.

Efendim Faruk Güventürk bu buluşmada çok açık konuştu. "Beyler burada Kurtlar Vadisi tadında gizli işler çeviriyoruz. İhtilal mihtilal şaka değil bunlar haa, kan alırlar bi taraflarımızdan, tırsan adam varsa gitsin babuş kırılmaca yok." diyerek tavrını ortaya koydu. Arada "Lan gitsek mi." diye düşünenler çıksa da, rezil olmamak adına ses etmediler. İşte o gün, orada, ilk kez "Bu ihtilal yapılacak!" yemini edildi efendim. Sonra akşam oldu, dağıldılar.

s.

3 yorum:

Evrim Özgür dedi ki...

Sinan arada tarih belirtelim, kafam döndü hangi yıllardayız şuan? 70 ler sanırsam.

s. dedi ki...

pardon yahu, 1954 seçimleri yeni bitti şimdi 1955'teyiz işte :)

içten dedi ki...

bu genç subaylar rahatsız geyiğinde ismet paşa bahane tabii. asıl subayların oy verme hakkı olmadığı için mi ne DP onlara yatırım yapmıyor, maaşlara zam gelmiyor filan ona bozuluyorlar. bir de nato muhabbetine yabancı subaylarla filan kaynaşmaya başlayınca kendilerini onlarla karşılaştırıp (onların tabii ki de maddi durumları daha iyi olduğu için) bizim neyimiz eksik lan demeye başlıyorlar.