1 Nisan 2009 Çarşamba

İkinci Dünya Savaşı - Almanya vs. Polonya: Part I..


Efendim araya hastalık falan girdi, burayı aksattık, kusura bakmayın. En son ne yaptık? Roosevelt'i de gördük. Taraflar şekillendi. Ama ben iyice şekillensin diye şöyle genel bir tekrarla üzerinden geçeyim.

Ne dedik? Müttefik Devletler ve Mihver Devletler. Müttefikler tarafında SSCB, ABD, İngiltere, Fransa, Polonya gibi son derece çılgın ülkeler var. Mihverler ise "Faşizm ne de güzeldir." ilkesini benimsemiş Almanya, İtalya ve Japonya'dan oluşuyor. Ben küçükken bütün bu ülkelerin Dandanakan gibi bir yaylada toplanıp birbirleriyle çatıştığını falan zannediyordum. Sonradan anladım ki, böyle bir şey yokmuş. Savaşta birtakım cepheler oluyormuş falan. Burada da cepheler üzerinden ilerleyeceğiz. Atom bombaları, Pearl Harbour, Almanya-Polonya bilmem ne diye bin bir türlü yere bakacağız. Bugün de savaşın "resmi başlangıcıyla" start vermek istiyorum: Almanya'nın Polonya'yı işgali.

Hitler'i hatırlıyorsunuz değil mi? Hani şu gençliğinde "Ressam olucam." diye cıngar çıkartan, daha sonra üç beş lavuğun sözüyle Nazi Almanya'sının temellerini atıp utanmadan devletin başına geçen lider. Hah. İşte. Onun iktidara gelişinde bırakmıştık hatırlıyorsanız. Ne yaptı bu deyyus iktidarda onu konuşalım biraz. Efendim Hitler 1933'te iktidara geldiğinde Almanya sürüngen bir haldeydi. Büyük ekonomik krizin yaralarını saramamış, hâlâ üç-beş kuruşa muhtaç gezen bir ülkeydi. Hitler de iktidara gelir gelmez basının karşısına geçmiş, "Enkaz devraldık." açıklamasını yapmıştır bunun üzerine.

Şimdi hakkını vermek lâzım, faşist lider diye atıp tuttuk ama; iktidara gelir gelmez fantastik uygulamalarla Almanların aklını bir kez daha almayı, ülkeyi düzlüğe çıkarmayı başardı kendisi. Ülkeyi demirağlarla ördü, işçilerin ücretlerinde müthiş iyileştirmeler yaptı. Herkes araba sahibi olsun diye düşündü, ucuza Volkswagen sattı. Bunun yanında Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda silah sayısına falan getirilen sınırlamaları da bir güzel aştı. "Allah Hitler'i başımızdan eksik etmesin." diye düşünen Almanlar da gazı verdikçe vermiştir Hitler'e.

İyi güzel tabii de, "Gelin Yahudi öldürelim." şenlikleri kapsamında toplama kamplarında yaptıklarını hepiniz biliyorsunuz tabii. Bunları da unutmamak lâzım. Bu yüzden Hitler'in bu faşist rejimine "olmamış" diyor, 10 üzerinden 2 veriyoruz.

Daha fazla uzatmayalım efendim, özet olarak Hitler kendi içinde şahane düzenini kuruyor, ancak çevresi tarafından pek sevilmeyen bir insan haline geliyor. Aldığı bu gazla Birinci Dünya savaşı'nda Almanya'nın yediği tokatların da üstesinden gelmek isteyen Hitler, Polonya Hükümetini arayarak "Akşam yemek yiyelm mi?" diye soruyor. "Ok." yanıtını alınca da akşam oturuyorlar başlıyorlar muhabbete. Yok efendim "Polonya'nın kızları çok güzel.", "Almanlarda osurmak ayıp değil diyorlar harbi öyle mi ya?" diye denyo muhabbetinin ardından Hitler "Hacı sadede gelelim." diyor ve başlıyor asıl niyetini anlatmaya. Nedir asıl niyeti? Özetle şöyle ki, Birinci Dünya Savaşı sonunda Versailles Antlaşması ile Polonya'nın elinde kalan "Danzig Limanı" adlı bölgeyi almak, ve buraya güzel balık lokantaları açmak. Bu niyetini açınca Polonya Hükümeti de "Adolf ne yaptın hacı ya. Biz ticaret yapıyoruz orada sen balık diyorsun canım, olmaz ki ya." tepkisini veriyor.

Hitler'in tersi pistir. Çok bozuluyor. Yine de "Tamam cankuş." diyerek geçiştiriyor bu reddi. Daha sonra muhtelif zamanlarda yeniden bu konuyu gündeme getiriyor Adolf ama ne fayda. "Ülkeyi satmayız." diyor Polonya Hükümeti. Günlerden bir gün birayı fazla kaçırmış olan Hitler, yardımcısına "Ver şu telefonu bana bakayım." diyor. "Aman Führerim etmeyin Führerim." deseler de "Sktrleğea." diye anıran Hitler, Polonya Hükümetine açıyor telefonu. Başta güzel güzel konuşuyor. "Bak güzel kardeşim, gel he de yapayım şu lokantaları. Tatsızlık çıksın istemiyorum güzel kardeşim." diye dil döküyor. Polonya'nın "Offf. Hayır dedim arama artık, polisi arayacağım bak. Sarhoşsun ne dediğini bilmiyorsun." tepkisiyle nevri dönen Hitler birden ciddileşiyor, "Tamaaaam." diyor. "Sizi de gördüük, tamaaaam, benim için Polonya bitmiştir artıık. Korkun lan benden. Korkun!!" diye böğürerek fırlatıyor telefonu.

İşte İkinci Dünya Savaşı böyle başladı. Bu telefon görüşmesinin ardından Hitler, "Şimdi yatayım. Yarın 1 Eylül. Süper başlangıç tarihi. Yarın ben savaşırım bunlarla." diye düşünerek oturduğu yerde sızıyor. Ertesi gün pırıl pırıl kafayla uyanan Hitler, planlarını yapıyor, birlikleri toparlıyor, savaşa start vermeye hazırlanıyor. Ama biz çok uzattık. Savaşı ve getirdiklerini bir sonraki yazıda, pek yakında göreceğiz. Haydi bakalım. Esen kalın!

s.

Hiç yorum yok: