19 Nisan 2009 Pazar

İkinci Dünya Savaşı - Stalingrad: Part I..


Uzunca bir ayrılıktan sonra birlikteyiz, derslere tüm hızıyla devam ediyoruz. Nerede kaldığımızı hatırlatalım öncelikle. Hitler, Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa'dan yenilen tokadın intikamını bir güzel almış, ülkeyi baştan aşağı işgal etmeyi başarmıştı. Bugün ise bir derbi mücadelesiyle karşınızdayız. Stalingrad şehri için yapılan mücadelede Kızıl Ordu'nun rakibi, Nazi Ordusu. Savaşın en pislik, en kanlı aşamalarından biri.

Efendim yıl 1942. İkinci Dünya Savaşı çılgın bir şekilde sürüyor. Dünya Hitler'in elinde maymun olmuş durumda. Nazi orduları yenilmez kabul ediliyor. Fransa'dan tut Yunanistan'a kadar her tarafta zorla bira-patates yediriliyor insanlara. Tabii Belçika'dır Çekoslovakya'dır; böyle Anadolu takımlarını yenmek kolay. "Almanlar dünyayı kucağında öğütsün." politikasının gerçekleşmesi için, SSCB gibi bir engelin de aşılması gerekiyor.

Hâl böyle olunca, Hitler de stratejisini belirlemiş, Ağustos ayında SSCB'ye dalma kararı almıştır. Ağustos ayını seçmesi; yaz aylarında ülkenin normale oranla daha boş olmasından, nüfusun Alanya, Antalya gibi tatil yörelerine gitmesinden kaynaklanıyor. Yani yine çakal aklını kullanıyor Hitler. Bu tarihe kadar da yaz boyunca Rusları sağdan soldan tartaklayıp tatsızlık çıkartan Hitler, 23 Ağustos 1942 tarihine gelindiğinde "Hadi Bismillah." diyerek Stalingrad yöresine akmaya başladı. Hem de ne başlamak. Nazi Ordusu, 2-3 gün durmadan şehri bomba içinde bırakarak aklını aldı zavallı Rusların. Kısacası, derbi maçta Almanların üstünlüğü bariz bir şekilde gözüküyor idi Rusya karşısında.

Almanlar bu savaşa dek tüm Avrupa kıtasını çılgınca işgal etmeyi başardı biliyorsunuz; ancak bu kez karşısında kolpa bir lider değil, Stalin vardı. "Lan kendi adımı verdiğim şehri üç-beş çapulcu Almana mı yar edicem lan, sesimizi çıkartmıyoruz diye fason mu sandınız lan yavşaklar." diye gürleyen Stalin, boş durmamış, stratejilerini belirlemeye başlamıştır. Bunun üzerine Ruslar çok klasik bir şekilde "Almanları çembere alıp sıkıştıralım, orada çakarız ağızlarına." stratejisinde karar kılmışlar, Adını da "Uranüs Operasyonu" koyarak süslemişlerdir. 19 Kasım 1942 sabahı, Ruslar Kızıl Ordu'yu toplamış, Alman birliklerini sıkıştırmaya başlamışlardır. Hitler de "Ne bu böyle şopar gibi sıkıştırma falan, biz de onların anlayacağı gibi saldıralım madem." diye düşünerek şopar Romanya devletiyle işbirliği yapmıştır.

Bakalım. Ne olacak. Esen kalın.

s.

Hiç yorum yok: