27 Nisan 2009 Pazartesi

İkinci Dünya Savaşı - Pearl Harbor: Part I..

Efendiim, bugünkü dersimizde filmlere şarkılara konu olmuş, İkinci Dünya Savaşı'nın en kritik aşamalarından birine başlıyoruz. Bir tarafta Japonya, bir tarafta ABD. Müthiş bir derbi. Hadi bakalım.

Gelişen dünyada kendine yer edinmek isteyen ezik Japonya, 1910 yılından itibaren "Hacı gelişelim, toprak kazanalım, asker yetiştirelim." politikası izlemiştir. Bu yüzden de çevresindeki Çin olsun, Tayvan olsun muhtelif çekik gözlü devleti "Arkadaşım bir saniye bakabilir misin." diye yaklaşarak perişan etmiştir. Kısacası, Japonya yükselmektedir. İkinci Çin-Japon Savaşı ile işin bokunu çıkarmıştır hatta.

Japonya'nın bu yersiz atarları, haliyle diğer devletleri rahatsız etmiştir. ABD olsun, İngiltere olsun, Fransa olsun; dünyadaki pek çok ülkenin başkanları bir araya gelerek Japonya'ya "Akıllı ol." şeklinde bir ültimatom vermiştir doğal olarak. Efendim zaten saldırgan devlet, böyle bir çıkış yapılınca "Vaay tamam hacı eyvallah." diyerek Birleşmiş Milletler'den çekildi Japonya. Peki ya bununla yetindiler mi? Hayır, bir de utanmadan faşist İtalya ve Almanya devletleriyle yakın arkadaş olarak birlikte Mihver Devletler'i kurdular. Şerefsizce bir hareket oldu tabii.

Savaş öncesi "Trip atma" dönemi bununla sınırlı kalmadı, buna nazire yapan ABD ve İngiltere Japonya'ya benzin vermemeye başladı bu sefer. Ne pis ilişkiniz varmış arkadaş ya. Onlar da böyle düşünmüş olacaklar ki "Hafız ne bu karı gibi trip atıyoruz ya, oturalım konuşalım insan gibi hem bir değişiklik olur." diyerek oturup anlaşmaya karar verdiler.

Ancak yemek tatsız oldu efendim. Taraflar sürekli birbirine laf soktu. Yok efendim siz şöyle dallamasınız biz böyle süperiz. Bir yere varılamadı tabii. Yaşanan gerilim Japonya'yı iyice gaza getirdi. Özellikle başkan Hideki Tojo, "Anneme küfrettiler olm duydunuz mu. Anneme küfrettiler görecek onlar." diye hiddetlenince, ortam iyice gerildi. Japonya cephesi bir basın açıklamasıyla "Şartlarımızı kabul etmezlerse, on gün içinde İngiltere olsun ABD olsun hepsine savaş açacağız, yalanımız yok bak." demecini verdi.

Efendim koca ABD'nin "Tamam hacı kusura bakmayın, kabul ediyoruz şartlarınızı falan." demesini beklemiyorsunuz herhalde. Beklemeyin zaten. Savaş kapıda. Bakalım. Esen kalın.

s.

Hiç yorum yok: